Yıllar süren savaşlar sonucunda insan oğlu zayıf düşmüş ve yıkımın tam ortasına,karanlık çağa hapsolmuştu.Çoğalan insan ırkı bir bardak su için birbirini öldürür olmuştu.Yaşam vadeden güney toprakları her insana cazip geliyordu,gelen her insana sonsuz yaşam ve şeytanlık vaadediliyordu birşey dışında,ruhlarını teslim etmek.Bunları akmayan insanlar,bu isteğin sonucunda oluşacak azameti bilmedikleri için korku duymadan kabul ettiler.Yüce yaratıcı bu dünyanın sonunun bu şekilde olmasına,şeytanın bu insanları fazla aldatmaması için,eşitliği sağlamak için bir melek yolladı.Kanatlarında nur ışığı olan gerçek yaşamın tüm zevklerini geitren,hayalleri gerçekmiş gibi gösteren bir melek.Kuzey cephesinde yaşayan insanları korumak için gelmiş ve birçok insana yaratıcı tarafından vaadedilen Nûr'u kullanmayı öğretti bu sayede insanlar gün geçtikce yetişerek kendilerini koruyabilecek silahlar yaptılar ve meleğin eşşiz güzelliğinden yararlanarak kanatlara sahip oldular.Bu kanatlar görünüş açısından asaleti,adaleti ve güzelliği temsil eder.Büyü yönünden ise meleklere büyük faydaları vardır,mesela;bir lanetin üzerine giderken kendilerini kapattıkları zaman bile uçarlar ve lanetden ise korunmuş olurlar.Karanlığın içinde açılan kanatlar güneşi oraya getirir ve karanlığı yok eder.Ayrıca rahat bir biçimde uçabilmelerinide sağlarlar,hızlı manevralar yapabilmelerini ve çevik olmalarını sağlarlar.Kanatlarından düşen tüyler ise hasta insanlarda şifa bulmak için birebirdir.Kokusu cennet bahçelerinden olduğu için evlerede hoş bir hava yayar.Güzel topraklarda yaşam vadeden bu kutsal kanatlar insanların en büyük savunma kaynağıdır.....