O taşı havada tek elini kaldırarak avuçlarının içine aldı ve gözlerinin dışından süzülen hafif dumanlarla birlikde taşın üzerinde motifler oluşmaya başladı ve hafifce mırıldanışlarında ise ''Scribere Sovereign.''demişdi.Taşın üzerinde Sovereign yazıyordu ve taşı biraz elinde soğuttu çünkü yazarken biraz ısınmıştı.Dediklerinden sonra gözlerini ona çevirdi,kısık gözleri ile ona bakıyordu şimdi,istediği eskisi gibi omuzuna ellerini atıp gülümsemekdi ama bunu yaparsa onun acı çekeceğini biliyordu.''Dediğim gibi kader biz bunları önceden belirlemedik,sadece belirlendi ve bizde mecburen uyduk,bilmediğin şey ise abiler kardeşlerine kıyamazlar her ne kadar seni öldürecek zamanda bile olsam bunu yapamam,dediğin gibi ben senin abinim,kanımda iblis kanıda olsa babamız bir zamanlar melekdi ve bizdede yar melek kanı olduğunu unutma,sadece onun kibiri kalbinin taş olmasına yol açtı,oysa biliyorsun ki ben kibirli birisi değilim.''diyerek gülümsemişdi.Elinde soğuyan taşı ona doğru tekrar fırlattı.''Benden sana bir hatıra olsun.Beni unutma,çünkü ben seni hiç unutmadım ve unutmıyacağım..''diyerek gülümsemesine devam ediyordu..Hayat aslında acımasızdı,verdiği herşeyi alıp geri vermezdi.Gün gelip yüzleştiklerinde ise yanlış nerde diye hayat asla sormazdı,bir başına bırakırdı herkesi kendi azabı ile...Aslında tüm insanlar gibi kısa bir hayat güzel olabilirdi,dünyanın sonuna kadar yaşamak bazen sonsuz yaşamın göreceli güzelliğine su serpiyordu ama kısa yaşamın zevki farklı oluyordu.Her kişi nereye gitse başına bir dert bulurdu bu hayatta,ufak ve gerçek bir felsefe vardı aslında ayakda kalmak için yaşa ve öldür..Birbirine benzeyen çok nadir insanlar vardı yada olduğu gibi görünen.Çoğu kişilik ya kopya olurdu yada hayallerinde yaşardı.Kimse derdini anlatamazdı bu lanet yaşama ,gökyüzünde ışık görünse bile hiçbir insanın aklına ardında bulunan karanlığı getirmezdi.Sadece göz boyamak içindi bu dünya veya bir imtihan,kalıcı tüm güzellikler yada azaplar,ebedi hayatın başlangıcı ile ortaya çıkıcaktı.İnsanlık ise hesap vericekdi.O son gün gelince büyk sûr üflenicekti ve dünya bir azamete uğrayıcakdı,dünya ile birlikde tüm yaşam alemi uzayla birlikde.Sadece cennet ve cehennem ile mahşer meydanı kalıcakdı gerilerde.İşte o günde bu iki kardeş ne diyeceklerini bilmeden yaratıcının karşısına geçiceklerdi.......